FANATİZMİN TOPLUMSAL İNCELEMESİ


Fanatiklik büyük kitleleri etkileyen toplumsal Olan manevi bir olgudur. Fanatik olmak bir takıma, bir zümreye, bir kişiye veya bir nesneye karşı gösterilen aşırı ilgi ve bağlılık olarak tanımlanabilir.


Fanatiklik veya fanatizm insanlık tarihinde çok eskilere dayanan bir oluşumdur. Fanatikliğin en bilinen çıkış tarihi toplumların krallık ve imparatorluk egemenliğinde yönetildiği yüzyıllardır. Bu yüzyıllarda insanlar güç, iktidar, zevk ve yaşama hakları için çeşitli konular da fanatik olmaya başlamışlardır. Toprak sahipleri güç için soyluların, soylularda iktidar için kralların fanatiği haline gelmişlerdir. Günümüzde bilinen fanatikliğe en yakın fanatiklik roma döneminde gladyatörlere karşı halkın, soyluların, rahiplerin hatta Sezar’ın gösterdiği fanatiklik örneğidir. Yinede bu olgu günümüze kadar bir çok evreden geçmiştir. Günümüzde o kadar çok şeye karşı fanatiklik oluşmuştur ki bu da toplumların yaşam tarzının popüler kültürün nekadar çok değişim geçirdiğinin bir kanıtıdır.

Sosyolojik ve psikolojik olarak açıklamak gerekirse bir örnekle başlaya biliriz. Mesela bir öğrenci düşünelim derslerinde başarısız ama futbolda bir numara olan bir öğrencidir. Bunun sebebi psikolojik olarak insanın hayatta bir yönde eksik olmasının verdiği farkındalıkla bu eksikliği başka bir yönde kapatma istediğidir. Fanatikliğin geldiği toplumsal noktanın kilit noktası bu örnektir aslında. Hayatımızda duyulan eksikliği kapama başka bir yönde yüceltme dürtüsü.. Futbolda fanatiklik aşırı bazen tehlikeli sonuçlara yol açan bir durumdur. Bunu da bir örnekle daha iyi açıklayabiliriz. Örneğin Ankara güçlü tribünün kale arkasında oturan fanatiklerin kendilerine 'Gece kondu' adını takmalarında yatan sebep basittir. Gerçektende büyük bir kısmının gece kondular da veya varoş semtlerde oturmalarından kaynaklanır. Buradan çıkan bir taraftarı incelersek eğer onun eğitim seviyesinin ilkokul terk yada sıfır seviyesinde olduğunu, İşsizliğin ve maddi olanaksızlığın verdiği baskı, toplumda yer edinememe duygusu ve takımla tanışana kadar bireyin kendini işe yaramaz görmesi veya tam tersi maddi durumu eğitim durumu iyi derece olan bir insan ama sosyal yaşantısında başarısız kendini ifade edemeyen bir yapı daysa bu onu fanatikliğe iter. Çünkü artık toplumda bir yeri vardır sosyal bir olgu içindedir. Bir amacı oluşmuştur Ankara gücünde tribün amigosu olabilir veya takımına tezahüratlar yazan sevilen bir fanatik olabilir. İşte bu noktada fanatik olarak adlandırdığımız kişi artık takımı ailesinden biri gibi veya en değerli eşyasıymış gibi görmeye başlar. Bu fanatikliğin tehlikeli boyutunu gösterir. Fanatik kişi Takımına küfür edildiğinde öfkelenip kavga edebilir veya fanatiği olduğu takım yenildiğin de karşı takımın oyuncularına yada taraftarlarına saldırabilir bu tür olayların sayısız örneklerini görüyoruz. Bu toplumda refah seviyesinin de bir göstergesidir aslında, bireyin fanatikliğe yönelmesi yaşadığı hayatla paralel olarak ilerler. Ülkemiz de refah seviyesi düşüktür. Sebep genel olarak halkın maddi durumu kötüdür, ülkedeki sağlık sistemi kötüdür. Eğitim sistemi yanlış ve kötüdür. ülkemizde Devlet okulları (Üniversiteler dışında) iyi eğitim vermez bu bilinen bir gerçektir. Birey fakir başladığı hayata cahil olarak devam eder. Maddi bir olgusu ve bilgisi olmadığı için sosyal olarak da iyi bir alanda, toplumda tutunamaz ve kendini tatmin etme duygusu içine girer. Sonuç = fanatiklik; bu bir şeriat veya terör örgütü de olabilir. İyi ihtimalle bir takım mesela futbol fanatikliği de olabilir. Fanatiklik yaşadığımız toplumsal değerlere göre yanlış veya doğru yönde olabilir. Ama fanatiklik olan yerde giden bir şeyler var demektir. Yani fanatikliğin ortaya çıkması yanlış giden bir şeyler olduğu için oluşmuştur. Farklı açılardan bakarsak. Liderlere olan fanatizm niye oluşmuştur? Ülkenin o an ki durumunun bozukluğundan ve toplumsal bunalımdan kaynaklanır. Bu, savaş, darbe veya ekonomik sebeplerden olabilir. Halkın doğru olana (toplumsal değerlere göre doğru olana) yönelmesi onu yüceltmesi desteklemesi ve saygı göstermesi bu yanlış bir şey değildir ama bunun oluşmasındaki durum yanlıştır. Dünyamızda her zaman yanlışlar olmuştur olmaktadır. Yanlışlar iyi veya kötü fanatizmi doğuran belirleyici etkenlerdir. Bu toplumsal bir tohumdur. Elbet filizlenir ama meyvesi iyi de olabilir çürükte çıkabilir. Bunun tek bir çözümü vardır. Açılmış olan zincirin halkalarını kopmadan birleştirmektir. Devletin ekonomik sosyal durumunun ileri gitmesiyle doğru orantıda azalma gösterir. Aksi takdir de sistemdeki bozuk halkaların artmasıyla (eğitim, sağlık, ekonomik) fanatiklik çok yönlü olarak artış gösterir. Terör örgütleri ortaya çıkar ve buna eğilim artar cehalet ve ekonomik bunalım suç oranlarının artışını sağlar ve buna sebep veren çetelerin fanatiklerini arttırır. Fanatiklik genel olarak iyi bir olgu değildir. Taraftarlık doğal ve iyi niyette kalan kısımdır. Fanatiklik aşırıya kaçan taraftır. Bilgi dışında hiç bir şeyin fazlası iyi değildir ki bilginin fazlası da bazen insanı delirtebilir. Futbol da fanatikliğin artması daha olaylı maçların da artmasına sebep olabilir ama futbol ile ilgili fanatik gazete ve dergilerinin takım formalarının veya eşyalarının satılmasının da artması demektir. Kısaca ben bu durumu Gramscinin hegemonyasıyla benzeterek açıklamak istiyorum. 'Hegemonya gramscinin kapitalist batı toplumlarında hakimiyetin nasıl sürdürüldüğüne dair geliştirdiği bir kavramdır. Bir yönetici sınıflar fraksiyonları ittifakının bağımlı sınıflar üzerinde yalnızca kendi çıkarlarına uyulması için zor kullanılarak değil ama bütünlüklü bir otorite kurması sonucu çıkar. 'Bundan yola çıkarak futbolun yöneticileri yani futboldan ekonomik gelir elde eden yönetici grup bağımlı fanatik sınıfın artmasını ister. Basında nekadar çok tersini istedikleri söylense de bu kar elde etmek için kurulan bir ironidir.


Uludağ Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Bölümü, araştırmasına göre;

Yazılı basındaki gazetelerin futbol yazılarının taraftarları fanatizme teşviki şu şekilde sonuçlanmıştır:’ Sosyolojik açıdan; Fanatik gazetesindeki toplam 399 futbol yazısının %2si (8), Fotomaç gazetesindeki 414 futbol yazısının %1.4(6sı), Hürriyet gazetesindeki 85 futbol yazısının %1.2si (1), Sabah gazetesindeki 122 futbol yazısının %2.5 (3), Akşam gazetesindeki 158 futbol yazısının %1.3 (2) ve Star gazetesindeki 174 futbol yazısının %1.7si (3) fanatizmi birbirlerine yakın oranlarda teşvik etmektedirler. Psikolojik açıdan ise, Fanatik gazetesindeki 399 futbol yazısının %12si (48) ve Sabah gazetesindeki 122 futbol yazısının %13.1(16sı) diğer gazetelere yakın oranda olmakla birlikte, fanatizmi futbol yazıları açısından diğer gazetelere oranla biraz daha fazla teşvik etmektedirler. Fotomaç gazetesindeki 414 futbol yazısının %10.9(45), Hürriyet gazetesindeki 85 futbol yazısının %9.4 (8), Akşam gazetesindeki 158 futbol yazısının %9.5(15) ve Star gazetesindeki 174 futbol yazısının %10.3(18) birbirlerine yakın oranlarda futbol fanatizmini teşvik etmektedirler.’ Bu araştırmadan da anladığımız gibi fanatiklerden kar elde edilen büyük bir Piyasa vardır.

Fanatizmin kişisel çözümü vardır. Bunu Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz,”Bu çelişki nedeniyle fanatik iç dünyasında aslında huzursuzdur, rahatsızdır. Fanatizmden kurtulmanın yolu, kendimize yakın bulduğumuz, benimsediğimiz düşüncelerin, fikirlerin özünü kavramaya çalışmaktır. İnandığımız düşüncelerin olumlu olumsuz yanları konusunda, doğru ve geniş bir fikir sahibi olmak amacıyla taraftar ya da karşı görüşleri sakin biçimde, ön yargılar ile peşinen reddetmeden dinlemek, okumak, öğrenmek ve bizim düşüncemizi
Paylaşmayan, farklı düşünceleri olan kişilerin de olabileceğini görmektir. Doğruların herkes için aynı olmayabileceğini, insanların kendilerine özgü düşüncelerinin olabileceğini kabul etmek ve bu konuda insanlara anlayış göstermek, bizim hiç kimseden daha akıllı olmadığımızı ya da herkesin en az bizim kadar akıllı olabileceğini kabul etmek, doğruların zaman içinde değişebileceğini akıldan çıkarmamak, kendimizi karşımızdakilerin yerine koyarak düşüncelerini anlayışla karşılamak ve sevgidir.’ Şeklinde güzelce açıklamıştır.Ama fanatizmin derinlerde ki çözümü bu kadar kolay değildir.


Fanatiklik uzun vadede zararları büyük olan bir olgudur. Her şeyin bir zincir gibi birbirine bağlı olduğu sosyal düzende bu halkada bu noktaya nasıl geldiyse buradan da ötesine gidecektir. İşsiz insanların ekmek parası bulamazken maça bilet bulmak için para bulmaları veya görme engelli birine yardım etmek yerine şampiyonluk süslemelerine yardım etmeleri, mutluluk ve hüzün eşiklerinin takımlarının maç kazanma veya kaybetmesine bağlı olduğu, kutlamaları silahla, yenilgileri bıçakla karşılamaları toplumda oluşan huzursuzluğu örten bu örtüyü daha da kötü bir yere taşımaz mı ? Çözümü uzun ve köklü bir yol.. Yani devletin temel sistemlerinin düzene sokulması. O günleri görmek umudu ile fanatik kalmayın tarafta olmayın eşit olun ve unuttuğumuz bir şey var ilk önce insan olduğumuzu hatırlayalım.
Saygılar,

TARKAN AYDINONAT.
14.02.2010/
İLETİŞİM SOSYOLOJİ PROJESİ İÇİN SERBEST MAKALEM

Yorumlar

  1. Tarkan Bey bugünün gündemine uygun,gayet açıklayıcı,bilgi dolu güzel bir araştırmanın sonucu yazılmış makaleniz.Tebrikler kaleminiz,bilginiz ve gözleminiz kuvvetli.

    BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLERİM.

    TEŞEKKÜRLER.

    YanıtlaSil
  2. Makaleniz çok doğru tespitlere dayanıyor, gözleminiz ce araştırmanın başarısı ortada tebrikler

    YanıtlaSil
  3. kesinlikle aydinlatici bir makale Tebrikler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

OSINT*AÇIK KAYNAK İSTİHBARATI’NA GİRİŞ VE UYGULAMA YÖNTEMLERİ

Open Source Intellıgence (OSINT)FRAMEWORK/ Açık Kaynak İstihbaratı

AY'IN FİLMİ III ''CONTACT ''